Ana içeriğe atla

Alişan ve O İğrenç Röportajı

Bu başlığı atmamın sebebi aslında çoğunuzun bildiği bir şey. Fakat yine de ben yapmış olduğum araştırma ve gözlemlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Öncelikle şu başlığa dikkat çekmek isterim:
"ERKEK ÇOCUĞU BULANA KADAR DEVAM EDECEĞİM"
Alişan, erkek çocuğu doğana kadar gerekirse dört beş çocuk yapacağını söylüyor. Her ne kadar ailesinde erkek çocuğu özlemi olduğunu iddia etse de, kendi içinde bir yerlerde erkek çocuğu hayranlığı olduğu açık. Öyle olmasaydı en azından "erkek olmasa da sağlıklı olsun" lafını duymamız yeterli olurdu diye düşünüyorum. Fakat bunun yanı sıra bir de şunları söylüyor:
"Eda Hanımın beni etkileyen yönü, aile yapımız benzer. Bir de Esra Erol’un kız kardeşi olmasına rağmen basında hiç yer almamıştı. Bu benim için önemli. Kendisi temiz, ailesi temiz."
Burada şu cümleye odaklanmanızı istiyorum. Kendisi temiz, ailesi temiz. Bunun nedeni ne olabilir? Kendi ağzıyla söylediği gibi, basında yer almamış olması. Yani hakkında bir haber çıksa, nedenini araştırmadan kirli damgasını vuracak kıza. Daha bitmedi! 
"Uzun boylu olmasını istemezdim. Hep derdim, “Elini tutunca göğüs hizamı geçmesin” diye. Çok güzel, çok alımlı, çok seksi, herkesi dönüp baktıracak bir kadınla evlenmek istemezdim. Yanımdaki kadın daha normal olmalı. Öyle de oldu şükür."
Burada şunu demek istiyor:
Evleneceğim kadın güzel olmasın, seksi olmasın, kendine dönüp baktırmasın. Yahu! Bu bildiğin evleneceğin kadına çirkin diyor! Hangi akla hizmet der ki bunu bir insan?
"El ele yürürken insanların dönüp dönüp bakacağı bir kadın beni rahatsız eder. Geçenlerde Serdar Ortaç “Herkes hanımıma dönüp bakıyor, gurur duyuyorum” demiş. Ona saygı duyuyorum ama bu beni deli eder." Adam karısının güzelliğinden gurur duyuyor be, sen ise kendi kafesinde kadını içeri tıkıp kimseler görmesin diye çirkinleştirmeye çalışacaksın resmen. 
"Çağla Şıkel'e ayakkabılarınızı bağlatmanız olay olmuştu. Eşinizden bekler misiniz bu tip jestler?Elbette terliğimi de ayağıma getirecek! Beklerim tabi" Be adam, kadınlar senin kölen değil anla şunu! Sen hizmetçi mi arıyorsun yoksa evlenecek kadın mı? Laflarına dikkat et biraz.
"Eda'ya evlenme teklifi yapmadım. Hatta geçen gün, “Hâlâ evlenme teklif etmedin, farkında mısın?” dedi. “Gerek yok ki! Zaten istedik” dedim.İstedikten sonra nişan yapıldı. Orada takıldı yüzükler. Zaten tanışma amacımız belli. Allah aşkına! Komik olmaz mıydı, “Benimle evlenir misin?” demem." Yahu adam! Kadın hiç mi senden güzel söz duymayacak? Hiç mi fikrini almayacaksın onun? Hep hakimiyet kuracağın birisiyle mi evlenmek istiyorsun aklım almıyor! Bu olayla ilgili tepkisi de şuymuş bu arada:
"Eğer evleneceğim ve sevdiğim kadınla ilgili çok seksi çok alımlı, istediğini yapabilir, dizilerde istediği gibi öpüşür, sevişir, işidir saygı duyarım, ya da bir erkekle tatil de çıkabilir, yemeğe de gidebilir deseydim ‘çok hoş ne kadarda tatlı bir çocukmuş’ diyecektiniz! O zaman sizin tabirinizle nişanlımı gömmüş değil de çok ileri görüşlü, çok centilmen çok Avrupa’yi bir adam mı olacaktım! Herkes kendi işine kendi sevdiğine kendi ilişkisine baksın lütfen..." Biz sana istediğiyle öpüşür, sevişir, başka erkekle tatile çıkıp münasebetsiz şeyler yapabilir tarzında konuş demiyoruz Alişan! Kadınlara, evleneceğin insana saygı duy be. Bu kadar ezilmez bir insan, bu kadar küçük düşürülmez.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kitap Eleştirisi : Son Kuşlar || Sait Faik ABASIYANIK

Herkese merhaba! Ne zamandan beri aklımda olan bir şeyi yapmaya karar verdim. Bu blogta her türlü şeyi sizlerle paylaşmak istiyordum. Artık okuduğum kitapların eleştirilerini de yazacağım buraya. Eleştirisini yapacağım kitap Son Kuşlar. Kitap kısa hikayelerin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş. Birbirinden mükemmel hepsi, gerçekten çok sevdim. Betimlemelere de bol bol yer vermiş yazar, en sevdiğim! Gerçekten okurken gülümsemeden edemedim. Eğer kafa dağıtmak isteyeceğiniz bir kitap arıyorsanız, Son Kuşlar'ı öneririm. "Bir insan yüzüne doğuştan gelip oturmuş gülüş, düşünüş gibi şeylerin hiç uçmaması lazım. Uçtu muydu, sanki kişi ölmüştür. Yalnız ölünün yüzünde mana yoktur." - Bulamayan hikayesinden. "Felaketlerin en büyüğü akıldır. Onu yarım yamalak bile olsa, bulduktan sonra kaybetmek, ölümlerin içinde en dehşetlisidir." - Bulamayan hikayesinden. "İnsansız hiçbir şeyin güzelliği yok. Her şey onun sayesinde, onunla güzel. Bu dakikada, bugünün güzelliği

Liseye Yeni Geçenler İçin || İlk Lisem ve Lise İçin Tavsiyeler

Öncelikle hepinize merhaba. Biliyorsunuz, okulun açılmasına az kaldı. Ben de TEOG'tan çıkıp liseye yeni geçen arkadaşlarımız için bir yazı yazmak istedim. Öncelikle size ilk lisemi anlatacağım. TEOG'a çok fazla çalışmıştım ve istediğim liseyi kazanacağıma emindim. Sınavıma girdim, sonuçlar çıkana kadar büyük bir heyecanla bekledim. Oops! İstediğim liseyi 5 puanla (evet çok da az değil biliyorum) kaçırmıştım. O günden beri hayatım başıma yıkılmıştı ve ben, ailemin bana zorla yazdırdığı o liseye gitmek zorunda kalmıştım. Kazandığım liseden nefret ediyordum. Çünkü ablam da o liseye gitmişti ve oradaki ortamı az çok biliyordum. Ayrıca aklım da istediğim lisede kalmıştı. Bundan dolayı ilk yıl yapmamam gereken şeyi yapıp, çalışmadım. Üstelik çocukluğumdan beri hayalim hukuk okumak olduğu hâlde. Benim için istediğim lise daha önemli görünüyordu. Birkaç arkadaşım olmuştu işte, sınıftakilerle gayet iyiydim. Bazı öğretmenlerle de iyi geçiniyordum fakat derslerim berbattı. Şimdi ise ist

Büyük Gerilim || Lisenin İlk Günü

Liseye geçen herkes içinde az da olsa korku hisseder. "Arkadaş bulabilecek miyim?" , "Acaba oradaki ortam nasıl?" , "Üst sınıflar benimle uğraşır mı?" , "Öğretmenlerime ve arkadaşlarıma alışabilecek miyim?" gibi sorular barındırır içinde. Öncelikle şu noktaya değinelim: Üst sınıflar sizinle uğraşmayacak. Öyle dizi ve filmlerdeki ortam okulunuzda olmayacak. Çünkü üst sınıflar YGS sınavıyla meşgul olurken siz arkadaş aramakla meşgul olacaksınız. Bu yönden korku yaşamayın. Arkadaş bulma mevzusuna gelecek olursak, eğer her insanla uyum sağlayan biriyseniz bu iş daha kolay olacaktır. Fakat benim gibi içine kapanık bir insansanız, ilginizi çeken biriyle yakınlık kurmaya çalışabilirsiniz. Kitap okuyorsanız o kitapla ilgili konuşabileceğiniz birini bulabilirsiniz, dinlediğiniz bir müzik grubu/türü hakkında birileriyle konuşabilirsiniz ya da benim önerdiğim gibi her gün başka insanlarla takılabilirsiniz. Bunu önermemin sebebi, lisede kimseye güvenilmiy