Ana içeriğe atla

#OnlaraSahipÇık

Hepimiz sokağa çıktığımızda en az 1 tane de olsa sokak hayvanlarına rastlarız. Yemek arar, ortalıkta gezer, ısınmak ve barınmak için ellerinden geleni yaparlar. Peki bunların hepsini tek başlarına başarmaları mümkün mü? Bana sorarsanız değil. Çünkü insanlar da birilerine ihtiyaç duyar. Bizim de tek başımıza yapamadığımız şeyler vardır. Yani düşünün, biz tek başımıza zor yaşarken onlar nasıl yapacak?
En azından her yerde gördüğümüz birtakım reklamlarda dendiği gibi evimizin önüne bir kap su ve yiyecek koysak onlar için o kadar faydalı olur ki. Yanınıza geldiklerinde okşasanız, sevseniz. Merhamet etseniz. Dokunamıyorsanız bile gülümseyin. Onlar anlar. Kimse size garip bakmaz, çünkü onlar da canlı ve sevgiye ihtiyaçları var. Hadi gelin bir farkındalık yaratıp onlara sahip çıkalım.
#OnlaraSahipÇık



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kitap Eleştirisi : Son Kuşlar || Sait Faik ABASIYANIK

Herkese merhaba! Ne zamandan beri aklımda olan bir şeyi yapmaya karar verdim. Bu blogta her türlü şeyi sizlerle paylaşmak istiyordum. Artık okuduğum kitapların eleştirilerini de yazacağım buraya. Eleştirisini yapacağım kitap Son Kuşlar. Kitap kısa hikayelerin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş. Birbirinden mükemmel hepsi, gerçekten çok sevdim. Betimlemelere de bol bol yer vermiş yazar, en sevdiğim! Gerçekten okurken gülümsemeden edemedim. Eğer kafa dağıtmak isteyeceğiniz bir kitap arıyorsanız, Son Kuşlar'ı öneririm. "Bir insan yüzüne doğuştan gelip oturmuş gülüş, düşünüş gibi şeylerin hiç uçmaması lazım. Uçtu muydu, sanki kişi ölmüştür. Yalnız ölünün yüzünde mana yoktur." - Bulamayan hikayesinden. "Felaketlerin en büyüğü akıldır. Onu yarım yamalak bile olsa, bulduktan sonra kaybetmek, ölümlerin içinde en dehşetlisidir." - Bulamayan hikayesinden. "İnsansız hiçbir şeyin güzelliği yok. Her şey onun sayesinde, onunla güzel. Bu dakikada, bugünün güzelliği

Liseye Yeni Geçenler İçin || İlk Lisem ve Lise İçin Tavsiyeler

Öncelikle hepinize merhaba. Biliyorsunuz, okulun açılmasına az kaldı. Ben de TEOG'tan çıkıp liseye yeni geçen arkadaşlarımız için bir yazı yazmak istedim. Öncelikle size ilk lisemi anlatacağım. TEOG'a çok fazla çalışmıştım ve istediğim liseyi kazanacağıma emindim. Sınavıma girdim, sonuçlar çıkana kadar büyük bir heyecanla bekledim. Oops! İstediğim liseyi 5 puanla (evet çok da az değil biliyorum) kaçırmıştım. O günden beri hayatım başıma yıkılmıştı ve ben, ailemin bana zorla yazdırdığı o liseye gitmek zorunda kalmıştım. Kazandığım liseden nefret ediyordum. Çünkü ablam da o liseye gitmişti ve oradaki ortamı az çok biliyordum. Ayrıca aklım da istediğim lisede kalmıştı. Bundan dolayı ilk yıl yapmamam gereken şeyi yapıp, çalışmadım. Üstelik çocukluğumdan beri hayalim hukuk okumak olduğu hâlde. Benim için istediğim lise daha önemli görünüyordu. Birkaç arkadaşım olmuştu işte, sınıftakilerle gayet iyiydim. Bazı öğretmenlerle de iyi geçiniyordum fakat derslerim berbattı. Şimdi ise ist

Büyük Gerilim || Lisenin İlk Günü

Liseye geçen herkes içinde az da olsa korku hisseder. "Arkadaş bulabilecek miyim?" , "Acaba oradaki ortam nasıl?" , "Üst sınıflar benimle uğraşır mı?" , "Öğretmenlerime ve arkadaşlarıma alışabilecek miyim?" gibi sorular barındırır içinde. Öncelikle şu noktaya değinelim: Üst sınıflar sizinle uğraşmayacak. Öyle dizi ve filmlerdeki ortam okulunuzda olmayacak. Çünkü üst sınıflar YGS sınavıyla meşgul olurken siz arkadaş aramakla meşgul olacaksınız. Bu yönden korku yaşamayın. Arkadaş bulma mevzusuna gelecek olursak, eğer her insanla uyum sağlayan biriyseniz bu iş daha kolay olacaktır. Fakat benim gibi içine kapanık bir insansanız, ilginizi çeken biriyle yakınlık kurmaya çalışabilirsiniz. Kitap okuyorsanız o kitapla ilgili konuşabileceğiniz birini bulabilirsiniz, dinlediğiniz bir müzik grubu/türü hakkında birileriyle konuşabilirsiniz ya da benim önerdiğim gibi her gün başka insanlarla takılabilirsiniz. Bunu önermemin sebebi, lisede kimseye güvenilmiy